S.S.S.
Sık Sorulan Sorular

Sık Sorulan Sorular

Çene cerrahisi, çene yapısındaki bozuklukları düzelterek dişlerin düzgün bir şekilde yerleşmesini sağlar. Çene cerrahisi gereksinimi, çene eklemindeki problemler, kırıklar veya tümörler gibi durumlarda ortaya çıkabilir.

Gülüş tasarımı, dişlerin şekli, rengi ve hizalanması üzerine yapılan bir tedavidir. Bu işlem genellikle birkaç hafta sürebilir ve diş beyazlatma, kaplama veya laminat gibi yöntemler içerir.

Ortodontik tedavi genellikle 7-9 yaşları arasında başlamak en etkili sonuçları verir. Ancak, yetişkinlerde de ortodonti tedavisi uygulanabilir.

İzmir’de birçok pedodonti kliniği, çocuklar için özel diş bakım hizmeti sunmaktadır. Pedodonti tedavi süreçleri, çocukların diş sağlığını uzun vadede korumayı hedefler.

Kanal tedavisi sonrası dişinizde iyileşme sağlanır ve diş fonksiyonlarını geri kazanırsınız. Tedavi sonrasında dişin sağlıklı bir şekilde kullanılması mümkün olur.

Diş implantı sonrasında iyileşme süreci genellikle 3-6 ay sürer. İmplant, çene kemiğine kaynaşarak sağlam bir diş fonksiyonu sağlar.

İzmir’de şeffaf diş telleri, metal diş telleri ve lingual tedavi seçenekleri bulunmaktadır. Ortodontik tedavi, dişlerinizi düzgünleştirir ve estetik açıdan daha güzel bir gülüş sağlar.

Pedodonti tedavileri, çocukların diş hekimine karşı olumlu bir deneyim yaşaması için tasarlanır. Eğlenceli ortamlar ve özel yaklaşım ile çocuklar rahatlatılır.

Gülüş tasarımı fiyatları, uygulanacak tedavi yöntemlerine göre değişir. Diş beyazlatma, kaplama ve estetik uygulamalarının fiyatları klinikten kliniğe farklılık gösterebilir.

İzmir’de en iyi diş estetiği tedavileri için uzman diş hekimlerine sahip klinikler tercih edilmelidir. Kaliteli tedavi ve konforlu ortamlar, hasta memnuniyetini artırır.

Çene cerrahisi sonrası, ağrı kesiciler, soğuk kompres ve diyet önerilerine dikkat edilmesi gerekmektedir. Ayrıca, hekiminizin önerdiği ilaçlar ve bakım talimatlarına uyulmalıdır.

Ortodonti tedavisi için ideal yaş aralığı 7-9 yaşlarındadır. Ancak, yetişkinlerde de ortodonti tedavisi uygulanabilir.

Endodontik tedavi, dişinize uygulanan bir tedavi yöntemidir ve genellikle dişi kurtarır. Kanal tedavisi ile dişinize zarar vermeden sağlıklı bir şekilde tedavi olabilirsiniz.

Diş taşları, ağızda biriken plakların zamanla tükürükteki minerallerle birleşerek sertleşmesiyle oluşur. Bu taşlar diş fırçasıyla temizlenemez hale gelir. Temizlenmediğinde diş etinde iltihaplanma, kanama, diş eti çekilmesi ve ileri dönemde diş kaybı gibi ciddi problemler ortaya çıkabilir. Düzenli diş taşı temizliği, ağız sağlığını korumanın temel adımlarından biridir.

 Evet, emzirme döneminde pek çok diş tedavisi güvenle uygulanabilir. Lokal anestezikler, antibiyotikler ve bazı ağrı kesiciler emzirme sürecine zarar vermez. Ancak kullanılan ilaçların emzirmeyle uyumlu olup olmadığını mutlaka diş hekiminize belirtmeniz gerekir. Radyografik görüntüleme de kurşun önlük kullanılarak güvenli şekilde yapılabilir.

Diş implantı, genel sağlık durumu iyi olan, çene kemiği yapısı yeterli bireylere uygulanabilir. Kemik hacmi yetersiz olanlarda önce kemik grefti ile destekleme gerekebilir. Kontrolsüz diyabet, ağır sigara kullanımı, bağışıklık sistemi zayıf bireyler veya kemoterapi gören hastalarda implant başarı oranı düşer. Bu nedenle detaylı değerlendirme şarttır.

Ortodontik tedavi (tel tedavisi), sanılanın aksine sadece çocuklara değil, yetişkinlere de uygulanabilir. Diş ve çene kemiği sağlıklı olduğu sürece yaş sınırı olmaksızın uygulanabilir. Ancak yaş ilerledikçe tedavi süresi biraz uzayabilir. Yetişkinlerde de estetik ve fonksiyonel düzelmeler başarılı şekilde sağlanabilir.

Diş fırçalama, diş sağlığının temel taşıdır. En doğru teknik, diş etinden dişe doğru süpürme hareketleriyle yapılan fırçalamadır. Ayrıca diş fırçasının yumuşak kıllı olması ve günde en az iki kez, her seferinde 2 dakika fırçalanması önerilir. Elektrikli fırçalar da doğru kullanıldığında etkili olabilir.

Diş fırçası, dişlerin aralarındaki dar alanlara ulaşamaz. Bu bölgelerde biriken yiyecek artıkları ve plaklar zamanla çürüğe ve diş eti hastalıklarına yol açar. Diş ipi ve ara yüz fırçası, bu alanların temizlenmesini sağlayarak hem çürükleri hem de diş eti iltihaplarını önlemeye yardımcı olur.

Lamine (yaprak porselen) çok ince bir porselen tabakadır ve genellikle ön dişlerde, estetik amacıyla kullanılır. Dişin sadece ön yüzeyinden çok az aşındırma yapılarak uygulanır. Zirkonyum ise daha dayanıklı ve opaktır, arka dişlerde de tercih edilir. Estetik beklentiye, diş yapısına ve kullanım alanına göre seçim yapılır.

Hayır, ağız kokusu sadece diş ve diş eti hastalıklarından değil; mide problemleri, sinüzit, bademcik iltihabı, diyabet gibi sistemik hastalıklardan da kaynaklanabilir. Ancak ağız hijyeninin yetersizliği en sık nedenler arasındadır. Diş taşı, çürük ve dil yüzeyindeki bakteriler de kötü kokuya neden olabilir.

Hollywood Smile, beyaz, simetrik, orantılı ve estetik bir gülüş elde etmek için uygulanan kapsamlı bir estetik diş hekimliği prosedürüdür. Genellikle lamine porselen, zirkonyum kaplama ve diş beyazlatma işlemleri birlikte uygulanır. Kalıcılığı hastanın ağız bakımına ve alışkanlıklarına bağlı olarak ortalama 10-15 yıl sürebilir.

Peri-implantitis, implant çevresindeki diş etinde başlayan ve çene kemiğine yayılan iltihabi bir durumdur. Genellikle yetersiz ağız hijyeni, sigara kullanımı ve düzenli kontrol eksikliğinde görülür. Erken dönemde fark edilirse tedavi edilebilir, ancak ilerlerse implant kaybına yol açabilir.

Diş çürükleri, ağızda kalan yiyecek artıkları bakteriler tarafından asitlere dönüştürülerek diş minesinin zarar görmesiyle oluşur. Bu asitler diş yüzeyini aşındırır ve zamanla çürüğe neden olur. Düzenli ve doğru diş fırçalama ile diş ipi kullanımı çürük riskini azaltır. Şekerli ve asitli gıdaların tüketimini sınırlamak da önlemde önemlidir. Ayrıca, düzenli diş hekimi kontrolleriyle erken teşhis sağlanabilir.

 Diş kırıldığında öncelikle kırık parçayı mümkünse nemli bir bez içinde koruyarak hemen diş hekimine başvurmak gerekir. Kırığın büyüklüğüne ve yerine göre dolgu, kaplama veya kanal tedavisi gibi tedaviler uygulanabilir. Erken müdahale, dişin kurtarılma şansını artırır ve komplikasyon riskini azaltır. Ayrıca diş kırığının enfeksiyona dönüşmesini engeller. Kırık diş hassasiyet veya ağrı yapıyorsa vakit kaybetmeden tedavi olunmalıdır.

Gülüş tasarımı, kişinin yüz yapısına ve beklentilerine uygun olarak dişlerin estetik ve fonksiyonel açıdan düzeltilmesi işlemidir. Dişlerin rengi, şekli, hizalanması ve diş etlerinin görünümü göz önünde bulundurulur. Gülüşünden memnun olmayan, dişlerinde renk, şekil ya da dizilim problemleri yaşayan herkes bu işlemi tercih edebilir. Bu sayede hem estetik hem de özgüven artışı sağlanır. Gülüş tasarımı kişiye özel planlanır ve çeşitli estetik uygulamalar içerir.

Günde en az iki kez, her seferinde en az 2 dakika olacak şekilde doğru teknikle diş fırçalamak gereklidir. Diş ipi veya ara yüz fırçası kullanarak diş aralarının temizlenmesi ağız sağlığının korunmasında kritik öneme sahiptir. Ayrıca, ağız gargarası kullanımı da destekleyici olabilir. Düzenli su tüketimi ve şekerli gıdalardan kaçınmak ağız ortamının sağlıklı kalmasına yardımcı olur. 6 ayda bir diş hekimi kontrolü yaptırmak da ihmal edilmemelidir.

Evde yapılan beyazlatma ürünleri genellikle hafif lekelerde etkili olabilir ancak sonuçlar sınırlı ve yavaştır. Klinik ortamda yapılan beyazlatma ise diş hekimi kontrolünde daha güvenli ve hızlı sonuçlar sunar. Ayrıca klinik uygulamalarda kullanılan beyazlatıcı maddeler daha güçlüdür. Yanlış uygulamalar diş minesine zarar verebilir, bu yüzden mutlaka profesyonel öneri alınmalıdır. Beyazlatma işlemi öncesi diş sağlığının değerlendirilmesi önemlidir.

Protez dişler yemeklerden sonra çıkarılıp özel protez fırçası ve temizleyicilerle nazikçe temizlenmelidir. Protezin ağızda biriken bakteri ve plaklardan arındırılması enfeksiyon riskini azaltır. Gece yatarken protezin çıkarılması, ağız dokularının dinlenmesini sağlar. Düzenli diş hekimi kontrolleri protezin uyumu ve sağlığı açısından önemlidir. Ayrıca protezin aşınma ve deformasyonları da takip edilmelidir.

Kontrolsüz diyabet, kemoterapi gören hastalar, ileri derecede kemik kaybı olanlar ve ağır sigara kullananlar implant için uygun aday değildir. Ayrıca ağız hijyeni kötü olanlarda implantın tutunma başarısı düşer. İmplant tedavisi öncesi kişinin genel sağlık durumu ve ağız içi koşulları detaylı şekilde değerlendirilmelidir. Bazı durumlarda kemik grefti veya destekleyici işlemler gerekebilir. Bu nedenle her hasta için özel planlama yapılır.

Tedavi edilmeyen diş eti iltihabı, diş eti dokusunda çekilme ve dişlerin sallanmasına neden olarak diş kaybına yol açabilir. Ayrıca ağızda kötü koku, ağrı ve hassasiyet gelişebilir. Kronik iltihaplanma vücudun genel sağlığını da olumsuz etkileyebilir. Kalp hastalıkları ve diyabet gibi sistemik sorunların riskini artırabilir. Erken tedavi ile bu komplikasyonlar önlenebilir.

Dolgu sonrası hafif hassasiyet ve ağrı birkaç gün sürebilir ve genellikle normaldir. Ancak ağrı şiddetlenir veya uzun süre devam ederse diş hekimine danışmak gerekir. Bu durum, dolgunun yüksek olması veya dişte enfeksiyon belirtisi olabilir. Erken müdahale, daha ciddi sorunların önüne geçer. Dolgunun tam uyumu sağlanarak ağrı azaltılabilir.

Çene eklemi ağrısı stres, diş sıkma, kötü kapanış, travma veya eklem hastalıklarından kaynaklanabilir. Bu tür durumlarda ağız, diş ve çene cerrahisi uzmanına veya temporomandibular eklem (TME) tedavi merkezlerine başvurmak gerekir. Erken tanı ve uygun tedavi, ağrının kronikleşmesini ve eklem hasarını önler. Ayrıca bazı durumlarda fizyoterapi ve splint kullanımı da gerekebilir. Tedavi kişiye özel planlanır.

Diş çekiminden sonra iyileşme sürecini hızlandırmak için ilk 24 saat boyunca kanama kontrolüne dikkat etmek çok önemlidir. Sigara içmekten ve sert yiyeceklerden kaçınılmalı, ağız hijyenine özen gösterilmelidir. Doktorunuzun önerdiği ilaçları düzenli kullanmak, enfeksiyon riskini azaltır. Bol su tüketmek ve fazla efor sarf etmemek de iyileşme sürecine olumlu katkı sağlar. Ayrıca, ağızda oluşan kan pıhtısının yerinden oynamaması için dikkat edilmelidir.

Diş taşı temizliği genellikle 6 ayda bir yapılması önerilen bir uygulamadır. Ancak diş taşı oluşumu kişiden kişiye farklılık gösterebilir, bazı kişilerde bu süre 3 aya kadar kısalabilir. Düzenli diş taşı temizliği, diş eti hastalıklarının ve kötü ağız kokusunun önlenmesinde önemli rol oynar. Ayrıca diş yüzeylerinin pürüzsüz kalmasını sağlar ve estetik açıdan da faydalıdır. Diş hekiminiz ağız sağlığınıza göre en uygun aralığı belirleyecektir.

Kemik erimesi olan hastalarda implant uygulaması mümkün olabilir ancak önce kemik miktarı ve kalitesi detaylı şekilde değerlendirilmelidir. Kemik yetersizliği varsa, diş hekimi tarafından kemik grefti veya sinüs lifting gibi ek cerrahi işlemler yapılabilir. Bu işlemlerle implant için sağlam bir zemin hazırlanır. İyi planlanmış bir tedavi ve uzman hekim kontrolü ile kemik erimesi olan hastalarda bile başarılı implant uygulamaları yapılmaktadır. Bu süreç sabır ve dikkat gerektirir.

Şeffaf plaklar, hafif ve orta dereceli diş çapraşıklıkları ile kapanış problemleri olan kişiler için uygundur. Estetik açıdan görünmez olmaları, tedavi süresince rahatlık sağlamaları nedeniyle tercih edilirler. Dişlerin belirli aralıklarla hareket ettirilmesiyle çalışır ve plaklar düzenli takılmalıdır. Ağır ortodontik vakalarda veya ciddi kapanış problemlerinde farklı tedavi yöntemleri gerekebilir. Ayrıca, plakların hijyenine dikkat etmek de başarı için önemlidir.

Süt dişleri, çocuğun sağlıklı beslenmesini sağlayan temel yapı taşlarıdır ve çiğneme fonksiyonunu destekler. Ayrıca, kalıcı dişlerin doğru konumda çıkması için rehberlik ederler. Süt dişlerinin erken kaybı, çene gelişimini olumsuz etkileyebilir ve diş diziliminde bozukluklara neden olabilir. Konuşma gelişimi açısından da süt dişleri önemli rol oynar. Bu nedenle süt dişlerinin bakımı ve korunması büyük önem taşır.

Hamilelikte diş tedavisi, özellikle ikinci trimester döneminde oldukça güvenlidir ve gerekli durumlarda yapılabilir. Röntgen gibi işlemler en aza indirilmeli veya koruyucu önlemler alınmalıdır. Acil durumlar dışında ilaç kullanımı doktor kontrolünde olmalıdır. Hamilelik süresince ağız hijyenine ekstra önem verilmesi, diş eti hastalıklarını önlemek açısından kritiktir. Planlı ve doğru tedavi ile hem anne hem de bebek sağlığı korunabilir.

Çocuklara diş fırçalama alışkanlığı kazandırmak için erken yaşta başlanmalı ve bu süreç oyun ve eğlenceye dönüştürülmelidir. Aile bireylerinin rol modeli olması, düzenli ve tutarlı bir rutin oluşturulması büyük önem taşır. Yaşına uygun diş fırçası ve macun seçilmeli, diş fırçalama sırasında çocuğa rehberlik edilmelidir. Pozitif pekiştirme ve ödüllendirme de alışkanlığın yerleşmesini kolaylaştırır. Sabır ve tutarlılık başarı için anahtardır.

İmplant tedavisi, eksik dişlerin yerine doğal görünümde ve fonksiyonel dişlerin konulmasını sağlayarak gülüşünüzü olumlu şekilde değiştirir. Hem estetik açıdan daha genç ve sağlıklı bir görünüm kazanmanıza yardımcı olur hem de çiğneme fonksiyonunu iyileştirir. Ayrıca, çevre dişlere zarar vermeden kalıcı bir çözüm sunar. Kendinize olan güveniniz artar ve sosyal hayatta daha rahat hissedersiniz. Uzun vadeli sonuçlar sunması implantları cazip kılar.

Profesyonel ve kontrollü şekilde yapıldığında diş beyazlatma işlemi zararlı değildir. Ancak aşırı ve yanlış uygulamalar diş minesi üzerinde hassasiyet ve aşınmalara yol açabilir. Beyazlatma sonuçları kişiden kişiye değişir, genellikle 1-3 yıl arasında kalıcılığa sahiptir. Sigara, kahve gibi renklenmeye neden olan alışkanlıklar sonucu renk tekrar değişebilir. Düzenli diş bakımı ve doktor kontrolleri beyazlığın korunmasına yardımcı olur.

Bazı durumlarda diş çekimi ile aynı seansta implant yerleştirilmesi mümkündür, buna “anında implant” denir. Bu yöntem, iyileşme sürecini kısaltır ve kemik kaybını önlemeye yardımcı olur. Ancak enfeksiyon riski ve kemik kalitesi gibi faktörler dikkatle değerlendirilmelidir. Her hasta için uygun değildir; uzman diş hekiminin detaylı muayenesi sonucu karar verilmelidir. Uygun vakalarda başarı oranı yüksektir.

Çocuklarda ilk diş muayenesi, genellikle süt dişleri çıkmaya başladığında, yani 6-12 aylık dönemde yapılmalıdır. Bu erken muayene, diş çürükleri ve ağız içi problemleri önceden tespit etmeye yardımcı olur. Ayrıca çocukların diş hekimi ortamına alışmasını sağlar. Düzenli kontroller, diş sağlığının uzun vadede korunmasını destekler.

Hamilelik sırasında hormon seviyelerindeki değişiklikler, diş eti dokusunun daha hassas ve kanamaya eğilimli olmasına yol açar. Bu durum özellikle gingivitisin artmasına sebep olabilir. Düzenli diş fırçalama ve diş ipi kullanımı ile bu risk azaltılabilir. Hamilelikte diş hekimliği kontrolleri, hem anne hem de bebek sağlığı için önemlidir.

Diş çürüğü riskini azaltmak için düzenli diş fırçalama ve florürlü diş macunu kullanımı önemlidir. Şekerli ve yapışkan gıdaların tüketimi sınırlandırılmalıdır. Ayrıca düzenli diş hekimi kontrolleri ile erken çürükler tespit edilebilir. Çocuklara diş fırçalama alışkanlığı kazandırmak, uzun vadede ağız sağlığını korur.

İmplant uygulaması için hastanın çene kemikleri tamamen gelişmiş olmalıdır, bu genellikle 18 yaş sonrası olur. Yetişkinlerde ise yaş sınırı yoktur; ancak kemik yoğunluğu ve genel sağlık durumu değerlendirilir. Kemik erimesi veya sistemik hastalık durumlarında özel protokoller uygulanabilir. Hekiminiz, implant planlamasını kişiye özel yapar.

Ortodonti tedavisinde sık yapılan hatalar arasında, tedaviye erken veya geç başlanması, tedavi planına uyulmaması ve retainer kullanmamak yer alır. Hastaların tedavi sürecini aksatması, dişlerin yeniden bozulmasına yol açabilir. Ayrıca uygun ağız hijyeni sağlanmazsa çürük ve diş eti problemleri oluşabilir. Düzenli takip ve doktor önerilerine uymak, tedavinin başarısını artırır.

Evet, kaplama yaptırdıktan sonra diş ipi kullanmak önemlidir. Kaplamaların etrafında biriken plak ve besin artıkları, diş eti hastalıklarına yol açabilir. Özel diş ipi teknikleri veya ipler, kaplama etrafında hasar vermeden temizlik sağlar. Düzenli diş hekimliği kontrolleri ile kaplamaların uzun ömürlü olması desteklenir.

Gece plağı, diş sıkma ve gıcırdatmanın oluşturduğu aşınmayı önlemek için oldukça etkili bir yöntemdir. Özellikle uyku sırasında kontrol edilemeyen bruksizmde, dişleri ve çene eklemlerini korur. Diş hekimliği uzmanı tarafından hastaya özel hazırlanan plak, konforlu ve güvenli bir kullanım sağlar. Düzenli takip ile etkinliği artırılır.

Diş teli, özellikle ciddi çapraşıklık ve kapanış problemlerinde daha etkili bir çözümdür. Şeffaf plaklar ise estetik ve konfor açısından avantaj sağlar, çıkarılabilir yapısı sayesinde yemek ve temizlik kolaydır. Tedavi süresi ve etkinliği, dişlerin durumuna göre değişir. Ortodonti uzmanı, kişiye özel planlama ile doğru yöntemi belirler.

Lamine diş uygulaması, dişlerinde renk bozukluğu, şekil bozukluğu veya hafif çapraşıklık olan hastalara uygundur. Diş eti sağlığı iyi olan ve dişlerini aşındırmadan estetik sonuç isteyenler için idealdir. Aşırı çiğneme kuvveti olan hastalar veya diş yapısı zayıf olanlar için uygun olmayabilir. Diş hekimliği muayenesi ile kişiye özel değerlendirme yapılır.

Evet, diş eti seviyesindeki düzensizlikler lazer veya cerrahi yöntemlerle düzeltilebilir. Bu sayede gülüş tasarımı daha estetik ve simetrik hale gelir. Diş hekimliği uzmanı, diş ve diş eti ilişkisini değerlendirerek uygun tedavi planını belirler. Hem estetik hem fonksiyonel açıdan tatmin edici sonuçlar elde etmek mümkündür.

Çene bozuklukları yalnızca estetik bir sorun olarak görülmemelidir. Bu durum çiğneme fonksiyonunu bozabilir, eklem ağrılarına ve baş ağrılarına yol açabilir. Ayrıca konuşma problemlerine ve dişlerin erken aşınmasına neden olabilir. Dolayısıyla çene bozuklukları hem sağlık hem de estetik açısından değerlendirilmelidir.

Doğum sonrası hormonal değişiklikler diş etlerini etkileyebilir ve hassasiyet yaratabilir. Bu dönemde düzenli diş fırçalama ve diş ipi kullanımı çok önemlidir. Ayrıca diş hekimi kontrollerini aksatmamak gerekir. Beslenme alışkanlıkları da diş çürükleri ve diş eti problemlerini önlemede önemli rol oynar.

İmplant uygulamasından sonra ağız hijyenine ekstra özen gösterilmelidir. Sert yiyeceklerden kaçınılmalı ve diş hekiminin verdiği bakım talimatlarına uyulmalıdır. Düzenli kontroller, implantın sağlıklı bir şekilde kemiğe kaynamasını sağlar. Ayrıca sigara ve alkol kullanımı implant başarısını olumsuz etkileyebilir.

Ağız kokusunu önlemenin temel yolu düzenli ağız hijyenidir. Diş fırçalama, diş ipi ve ağız gargaraları kullanmak önemlidir. Ayrıca diş hekimi kontrolleri ile çürük veya diş eti hastalıkları erken dönemde tespit edilmelidir. Beslenme alışkanlıkları ve yeterli su tüketimi de ağız kokusunu azaltmada etkilidir.

Genellikle süt dişleri kendiliğinden düşer ve daimi dişlerin sürmesi beklenir. Ancak bazı durumlarda çürük veya enfeksiyon nedeniyle erken çekim gerekebilir. Çekim kararı mutlaka bir diş hekimi tarafından verilmelidir. Erken veya gereksiz çekimler, çene ve diş dizilimini olumsuz etkileyebilir.

Evet, implant çevresinde peri-implantitis adı verilen bir diş eti hastalığı gelişebilir. Bu durum, yetersiz ağız hijyeni ve sigara gibi faktörlerden kaynaklanabilir. Düzenli diş temizliği ve kontrollerle erken dönemde tespit edilmesi önemlidir. Tedavi edilmezse implant kaybına kadar ilerleyebilir.

Bruksizm genellikle çene ağrısı, diş aşınması ve baş ağrısı ile kendini gösterir. Gece plağı kullanımı ve stres yönetimi tedavide önemli rol oynar. Bazı durumlarda kas gevşetici veya botoks uygulamaları gerekebilir. Düzenli takip ile dişlerin ve çene ekleminin zarar görmesi önlenebilir.

Evet, sigara kullanımı implant başarısını olumsuz etkiler. Nikotin kan akışını azaltır ve kemik iyileşmesini geciktirir. Ayrıca enfeksiyon riskini artırarak implantın kaybına yol açabilir. Bu nedenle implant öncesi ve sonrası sigara kullanmamak başarı şansını artırır.

Kaplamalar genellikle porselen veya kompozit materyallerden yapılır ve estetik olarak diş rengine uyum sağlar. Zirkonyum ise daha dayanıklı, kırılmaya karşı dirençli ve doğal diş görünümüne yakın bir materyaldir. Zirkonyum kaplamalar uzun ömürlüdür ve özellikle arka dişlerde tercih edilir. Seçim, estetik beklenti ve diş yapısına göre belirlenir.

Sadece ön dişlere lamine uygulamak bazı durumlarda yeterli olabilir. Ancak dişlerin arka bölgelerindeki uyumsuzluklar veya diş eti problemleri de dikkate alınmalıdır. Gülüşün bütünlüğü için tüm dişlerin ve estetik hatların değerlendirilmesi önemlidir. Bazen arka dişlerde de estetik veya fonksiyonel düzeltme gerekebilir.

Diş eti çekilmesi genellikle yanlış fırçalama, diş eti hastalıkları veya genetik yatkınlık sonucu oluşur. Tedavi, çekilmenin derecesine göre değişir; hafif vakalarda lazerle veya cerrahi olmayan yöntemlerle diş eti iyileştirilebilir, ileri vakalarda greftleme uygulanabilir. Düzenli diş temizliği ve doğru fırçalama alışkanlıkları, ilerlemesini durdurabilir.

All-on-4 implant, alt veya üst çenede tüm dişlerin sabit bir protezle desteklendiği bir implant yöntemidir. Dört implant üzerine tüm dişler sabitlenerek estetik ve fonksiyonel bir çözüm sunar. Özellikle kemik kaybı olan hastalar için uygun bir alternatiftir.

İmplant uygulaması genellikle çene gelişimi tamamlandıktan sonra yapılır, yani yetişkinlerde uygulanır. Çocuk ve ergenlerde çene büyümesi devam ettiğinden implant tavsiye edilmez. Yaş ilerledikçe kemik yoğunluğu ve genel sağlık durumu da implant kararında etkili olur.

Evet, diş eti seviyesi düzensiz olsa bile gülüş tasarımı yapılabilir. Bu durumda diş etine estetik düzeltme (gingivektomi veya lazer uygulamaları) uygulanarak dişlerin doğru görünümü sağlanır. Böylece hem estetik hem fonksiyonel bir gülüş elde edilir.

İmplant vidası kırılır veya gevşerse, öncelikle diş hekimi durumu değerlendirir. Küçük gevşemelerde vida sıkılabilir veya değiştirilebilir; kırılan vidanın çıkarılması ve gerekirse yeni vida yerleştirilmesi gerekebilir. Erken müdahale, implantın uzun ömürlü olmasını sağlar

Estetik dişler, yüz estetiğini ve gülüşü doğrudan etkiler. Düzgün ve simetrik dişler, daha genç ve canlı bir ifade sağlar. Ancak doğal ve kişiye uygun tasarım ile yüz ifadesi abartılı veya yapay görünmez.

Lamine veneer uygulamasında dişten çok az mine kaldırılır, genellikle 0,3–0,7 mm civarındadır. Bu işlem dişin yapısını büyük ölçüde korur ve dişe zarar vermez. Amaç, veneer’in doğal şekilde oturmasını ve estetik görünüm sağlamaktır.

Evet, kaplama yapılan dişlerde de diş ipi kullanmak önemlidir. Özellikle kaplamaların birleşim yerleri ve diş etine yakın bölgelerde biriken plak, diş eti hastalıklarına yol açabilir. Özel ip teknikleri veya arayüz fırçaları ile temizlik yapılmalıdır.

Süt dişleri düşmeden kalırsa, daimi dişlerin doğru pozisyonda çıkması zorlaşabilir. Bu durum çapraşıklık veya gömük diş oluşumuna yol açabilir. Diş hekimi gerekli gördüğünde süt dişini çekerek daimi dişin yönlenmesini sağlar.